index.htm

  ban1 ban2 ban3  
dik

 

<<Anasayfa

 
ARMUT DEYİP GEÇMEYİN

Armut'un her mevsim ürün veren farklı farklı türleri var.
Hayati abi, özellikle Ünye yöresinde artık eskisi gibi sürdürülmeyen bir Armut kültürü olduğunu anlatıyor.

Armutun her türünün fidelerini farklı yörelerden getirip bahçelerine eken, bunları özenle yetiştirip neredeyse her ay olgunlaşan farklı bir türün tadına bakma zevkini paylaşmak için konu komşuyu armut yemeye davet eden bir gelenegin varlığından söz ediyor.

armut
Çarşamba ovasında bir armut ağacı ve resmin ortasına dikkatli bakarsanız neredeyse bir kilo gelen bal armutunu göreceksiniz.

Bu armuttan bu ağaçta sadece iki tane vardı. Bu gördüğünüzü bizzat ben yedim, Tadı anlatılır gibi değil...
   
 

Bu 'armut anektodunu' bir yandan,  Ünye pazarından aldığı türlü türlü armutların tadına bakıp bir yandan Ünye'den - Niksar'a doğru o inanılmaz güzellikteki eski dağ yolunda seyrederken, otobüste aktardı.
Ben de bir "armutmania" olarak buradan sizlere aktarmayı borç bildim. Hayati abiden yazıp göndermesini istedim. O da sağolsun kırmadı.
  hay
  Dr. Hayati Şener - ARPAKÖY / ORDU

Hayati abinin kaleminden anekdot kısaca şöyle;
"Yaya olarak ‘Yayla’ dan cenik’e  (Cenik: Kışın durulan köy) dönmekte olan Abdurrahman abi (Abdurrahman Ateş Caferoğlu), yol kenarında bir armut ağacı görür. Yaşlıca sahibi oradadir. Köylerde, yiyenler dua etsin diye yol kenarlarına meyva ağaçları dikme geleneği vardır.
Abdurrahman abi, yaşlı köylüye, armut yiyip yiyemeyeceğini sorar. Amca da, “Çık yiyebildiğin kadar ye!” der ama sonunda da “toplama” diye uyarır.
Bizim Abdurrahman abi ağaca çıkar, bir müddet sonra da iner. Yol arkadaşları sonradan anlattığına göre, Abdurrahman abi ağaçta tek bir armut bile bırakmamacasına bütün armutları temizlemiştir. O günden sonra da adı ‘Armutçu’ ya çıkar.

Bizim, dedemden kalan, Karadenizin bir çok yöresinden getirilmiş fidanların yetiştirildiği “Armutluk” isimli bir bahçemiz vardı. Abdurrahman abi, hangi armutun ne zaman olgunlaştığını çok iyi bilir ve sırf armut yemek için olgunlaşma dönemlerini kaçırmadan ziyaretimize gelirdi. Gerçekten de neredeyse yılın her ayı sırayla olgunlaşan armut çeşitlerimiz vardı. Toplamda 40 - 50 çeşidi bulunmakla birlikte, bunların yerel adları benim bildiklerim kadarıyla şöyle.

-Kendir Armudu
-Acı Armut
-Karnıyarık
-Kabak
-Hapsamana
-Gışarmudu
-Çayır
-Gümüşhane
-Orak
-Bey
-Bal
-Zıpçığıuzun
-Bağrıgara
-Kuşaklı Armut
-Çorak Armudu
-Purtul Armudu…



Ne yapılır, Nasıl yenir, Neye iyi gelir?

Kendir ve Çorak armudundan çok güzel pekmez olur.
Gümüşhane armutu kenarda sarartılmadan yenemez.
Purtul ve Kuşaklı armut çok hoş kokulu ve bol suludur.
Armutun yemeği de yapılır. Tatlısı da kurusu da yapılır.
Fırgıl: Armutun dip tarafı kesilip tavaya tek sıra halinde dizilir. Az su ilave edilerek kaynatılır. (Şeker gerekmez) ılık servis yapılır. Enfestir.
İncir gibi barsak posasını arttırıp kabızlığa iyi gelir.
Pekmez yapılırken artan posasına (Höşül) ayılar bayılır.
Kış armudu, bütün kış Ayvanlarda (Serender) saklanabilir. Mantar ve mikroplara dirençlidir. Antibiyotik özelliği gösterir."